- Seri: Çağdaş Türk Düşüncesi
- Ebat: 13,5 x 21 cm
- Sayfa Sayısı:234
- ISBN:978-975-995-551-9
- Basım Yılı:Kasım 1970
- 18. Baskı -Aralık 2022
- Hazırlayan:Ezel Erverdi,İsmail Kara
Bir asırdan beri memleketimizin başta gelen derdi medeniyet meselesidir. Geçmişte büyüklüğü dünyaca bilinen Türk milletinin medenî varlığa sahip olmadığını önce Batı’yı tanıyanlar ortaya attı. Tanzimatla başlayan Batı münasebetleri, birçok nesillerin gözünü kamaştırdı. Aydınlar, Batı’nın yükselişindeki sırrı aramaya koyuldular ve bu araştırmayı yaparken farkında olmadan kendi iç dünyalarını Batı’nın içinde buldular. Birbiri ardısıra birkaç nesil “Avrupa’ya benzemek için ne yapalım?”, “Garplılaşma nasıl olmalı?” diye uzun zaman sayıkladılar. O nesilleri Batı taklitçiliğine, hem de ruhları duymadan sürükleyen kuvvet, başlangıç noktasında bağlandıkları aşağılık duygusu olmuştu. Bu duygunun kendi içimize akıttığı zehir, bizi küçülttükçe küçülttü. Böyle bir içten yıkılış faciasının karşısına dikilen muhafazakâr zümre, Batı taklitçiliğini protesto ederken sade taassubunu kullandı. Onlar için mesele, sadece Batı’ya benzememek dâvasıydı. Millî varlığımız hakkında bir fikirleri yoktu. Inkılâpçılar, örflerle kıyafet değiştirmede kurtuluşumuzun sırrını aramak gibi gülünç bir dâvaya kendilerini kaptırırlarken, muhafazakârlar; eski hayat şekillerine sımsıkı bağlanmada felâh ümidi buldular. Her iki tarafın gafil olduğu şey, kendi millî kültürümüzü yoğurmanın lüzumlu oluşudur. Hakikatte, bin yıllık tarihimiz içinde ortaya konmuş olan Anadolu müslüman Türk kültürünü, örfleri, folkloru, edebiyatı ve güzel sanatlarıyle, tasavvufu ve tarikatlarının felsefesiyle, İslâmî ahlâkıyle bir potada yoğurmak dâvanın esasını teşkil ediyordu.